Projenin Kapsamı

Projenin Kapsamı

Araştırma süresi 12 ay olarak belirlenmiş projede, yukarıda belirtilen nedenlerle modern dönem mimarlık tartışmaları içinde önemli bir yere sahip olan ve günümüzde hızla yok edilen Karşıyaka Bölgesindeki çok katlı konutlara odaklanılmaktaıdır. Projede İzmir’in Karşıyaka ilçesinde, dönüşümün çok hızlı olduğu bölgeler olan ve dönemin karakteristik konut yapılarını barındıran Aksoy ve Donanmacı Mahalleleri’ndeki 1950-80 yılları arasında inşa edilmiş apartman yapıları ele alınmaktadır. Bu dönemde Karşıyaka’da nitelikli apartmanlar üretmiş olan Akif Kınay, Armağan Çağlayan, Cahit Akan, Faruk San, Kemal Türksönmez, Semih Aygıt ve Ziya Nebioğlu’nun yapıları seçilmiştir.

Seçilen apartman yapılarının mimari ve iç mimari özellikleri, mimarları, kullanıcıları, yapım sürecinde rol alan farklı aktörleri ve oluşturduğu kentsel doku analiz edilmektedir. Bu kapsamda literatür taraması sonucunda oluşturulan konuta özgü değerler sisteminden yararlanılmaktadır. Ayrıca yapıların günümüzdeki durumları değerlendirilerek farklı görselleştirme yöntemleriyle dokümantasyonları yapılmaktadır. Bunlar arasında 360 derece kamera görüntüleri, 3 boyutlu modelleme ile tamamlayıcı görselleştirme ve sanal gerçeklik uygulamaları yer almaktadır. Elde edilen tüm verilere oluşturan e-katalog ve web sitesi üzerinden erişilebilmektedir.

Proje alanı olarak Karşıyaka’nın seçilmesinin nedenlerini şöyle sıralayabiliriz:

  • Bu ilçeyle ilgili konut araştırmalarının az olması,
  • İç mekân ile ilgili çalışmaların eksikliği,
  • İzmir kent merkezi için üretilen araştırma projelerinin sayısına göre Karşıyaka ile ilgili çalışmaların yetersiz olması,
  • Bu bölgede arsa fiyatlarının hızla artmasından dolayı mevcut çok katlı konutların hızlı bir dönüşüme uğrayarak yıkılması,
  • İlgili dönemde nitelikli çok katlı konutları üreten mimarların çoğunlukla Karşıyaka’da yapılarının bulunması ve burada yaşamalarıdır.

Yapıların seçiminde bir takım ölçütler esas alınmıştır. Bu ölçütler;

  • 1954’te 6217 sayılı Tapu Kanunu’nda apartman konutlarının mülk konut olarak tanımlanma sürecinin değişikliğe uğraması ve 1965 yılında çıkarılan Kat Mülkiyeti Kanunu ile bugünkü statüsüne kavuşmasından dolayı ortaya çıkan çok katlı yeni konut biçimlenmesinin yoğunlaştığı 1950-80 döneminde inşa edilmiş olmak,
  • Biçimlenme kararları açısından özgün olmak,
  • Dönemindeki karakteristik mimari eğilimlerini yansıtmak,
  • Kentin genel mimari dokusu içinde farklı bir karaktere sahip olmak,
  • Literatürde yer alan mimarlarca tasarlanmış olmak,
  • Çağdaş yapı teknolojileri ile inşa edilmiş olmak,
  • İç mekân çözümleri açısından özgün olmak,
  • Kullanılan malzemeler açısından özgün olmak,
  • Dönemin ekonomik ve politik yaklaşımlarına alternatif olarak mimar eliyle üretilmiş olmak,
  • Kentin mimari, kültürel ve sosyal belleğinde iz bırakmış olmak.