İpek Apartmanı

Yapının Kimliği ve Tarihçesi

Bugünkü Adı: İpek Apartmanı       

Eski/özgün/farklı adları: İpek Apartmanı

Yeri/adresi: Aksoy Mahallesi, Cemal Gürsel Caddesi, No:414, 35580 Karşıyaka, İZMİR

Tipi/işlevi: Konut     

Yasal durumu (tescil): Tescili yok 

Diğer bilgiler: Zemin+sekiz kat olup tek bloktan oluşan yapının her katında tek daire olup, toplam 9 daireden oluşmaktadır. Dairelerin her biri 146 m2’dir. Tapu alanı 1458 m2’dir.

Özgün kullanım/program: Konut

Tamamlandığı tarih: 1971

Mimar(lar)/tasarımcı(lar): Bedri Kökten

İşveren: Şahin Özbek    

Sahibi/bakımından sorumlular: Şahin Özbek (8. kat 9 no’lu daire)

Yapıyla ilgili diğer kişiler: İpek Özbek, Hande Kökten

Bilinen değişiklikler: Zemin kat dairesine ait olan balkon günümüzde bulunmamaktadır.

Bugünkü kullanımı: Konut, işyeri

Bugünkü fiziksel durumu: Yapı kullanılabilir durumdadır ve özgün tasarımı korunmaktadır.

Yapının ayrıntılı tanımı: Yapı, Aksoy Mahallesi’nde, Karşıyaka’nın eski adı Yalı Caddesi olan, Cemal Gürsel Caddesi üzerinde bulunmaktadır. İpek Apartmanı, 1971 yılında mimar Bedri Kökten tarafından tasarlanmıştır. Apartman, betonarme karkas sistem olarak inşa edilmiştir. Tek girişi olan zemin+sekiz kattan oluşan yapıda her katta tek daire olmak üzere eşdeğer plan organizasyonuna sahip toplam dokuz daire bulunmaktadır. Zemin kattaki daire günümüzde emlak ofisi olarak kullanılmaktadır.

İpek Apartmanı özgün tasarım anlayışı, yalın ve şeffaf kütle etkisi, sade cephe düzeni, plan şeması ve iç mekân detaylarıyla mimari bir mirastır. Bina günümüzde halen kullanımda olup özgün mimari/iç mimari özellikleriyle büyük ölçüde korunmuştur. Karşıyaka’nın 1970’ler ve sonraki süreçlerindeki modern konut yaşamını yansıtan İpek Apartmanı, malzeme özgünlüğü, iç kullanım değerindeki sürekliliği ve tasarım özgünlüğü ile dönemi yansıtan nitelikli örnekler arasında yer almaktadır.

5. kat 5 numaralı daire, apartmanın tasarım ve yapımını üstlenen Mimar Bedri Kökten’e aittir. Şu anda kızı Hande Kökten’in yaşadığı bu dairede iç mekân detayları, mobilya ve aydınlatmalar orijinal olarak korunmuştur. Bu dairenin iç mekân özellikleri, yapının genel mimari karakteri ve mimar Bedri Kökten’in mimari ve iç mekân detaylarındaki özgün yaklaşımı bu apartmana kent kimliği ve Türkiye modern iç mimarlık tarihi açısından önem kazandırmaktadır.

Mimar Bedri Kökten (1922-2008)
(Mehmet Bedrettin Kökten)

Y. Mimar Bedri Kökten 1945 yılında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümü’nü bitirmiştir. Mezuniyetinin ardından kamu kuruluşlarında ve serbest mimar olarak İstanbul’da uzun yıllar çalışmış ve 1966 yılında İzmir’e taşınmıştır. Bedri Kökten Buca ÖMMY Okulu ve EÜGSF Mimarlık Bölümlerinde öğretim görevlisi olarak görev yapmış, 1971 yılında Cengiz Onaran ve Raşit Beşerler ile birlikte El Mimarlık bürosunu kurmuşlardır. Karşıyaka’da kızı Hande Kökten’in halen yaşamını sürdürmekte olduğu Yalı Cad. No: 414 İpek Apartmanı El Mimarlık Bürosu tasarım ve uygulamalarındandır. Bedri Kökten, mesleki hayatı boyunca çok sayıda mimari, kentsel ve grafik tasarım yarışmasına katılmıştır. Karşıyaka’da yaptığı diğer apartman yapıları arasında, Severge, Bostanlı, Sezgin, Ceylan, Gelincik, Marmara Apartmanları sayılabilir (Gündüz, O., Ege Mimarlık, 2006/3, 58, s.31; Hande Kökten mülakat, 05.03.2021).

Fotoğraf kaynağı: Hande Kökten arşivi

Sözlü Tarih Belgelemeleri

Hande Kökten, röportaj, Ocak 2021

“Biz İzmir’e geldiğimizde Safa Apartmanı vardı bizimle aynı sırada. O ne yazık ki daha erken girdi kentsel dönüşüme. Onun mimarı Abdullah Pekön’dür. Mimar Abdullah Pekön babamın sınıf arkadaşı akademiden. Biz o apartmanda kiracı olarak oturduk. Ben ilkokula gitmiyordum.”

 

“Ben 4 yaşındayken geldik İzmir’e. 1967’de. İpek Apartmanı’nın olduğu yerde bir yalı vardı -onu çok net hatırlıyorum-. Bahçe içindeydi. Zaten bütün sahil öyleydi burada. Sonra buraya apartman yapılmasına karar verilmiş Şahin Özbek ve Hüdaverdi Türkeli tarafından.”

 

“İpek apartmanı adını Şahin Bey’in kızından aldı.”

 

“1969 yılında ilk okula başladım, Karşıyaka’da. 69’da bu binanın temeli atıldı ve 71 yılında buraya taşındık. Ben ilkokul 3. Sınıfa geçtiğim sene taşındık. Tabi benim İstanbul’da doğduğum ev de kendi evimizdi kira değildi ama ilk defa bu kadar güzel manzaralı bir de hani insanının yaptığı evde oturması da harika bir şey tabii. Bir de babam bizim kata, o mimarlık ayrıcalığını kullanarak annemin ufak tefek isteklerini de yerine getirdi. Mesela annem mutfak kapısını apartmanın giriş kapısının tam karşısına olmasını istemedi halbuki projede yani diğer katlarda öyle ama bizim kapımız koridorun karşısında yani mutfak görünmüyor. Bir de bir servis kapımız vardı yani aynı katta iki kapı vardı. Servis kapısı girişten sonra öbür tarafın başında kalıyor yani sizde vardır fotoğrafı. Özellikle evin hanımının misafiri varken evde eğer hani evin beyi eve erken gelirse rahatsız etmeden içeri girmesi için ya da evde misafir varken dışardan bir alışveriş yapılırsa o siparişler servis kapısından doğrudan mutfağa götürülüyor yine misafirler görmeden. Fakat sonraki yıllarda özellikle işte annemle babamı kaybettikten sonra tabi hırsızlık denemeleri oldu, diğer katlarda ikinci kapı yok sadece bizim katlarda var dolayısıyla he bizim daireyi dubleks daire ya da orda ayrı dair olduğunu düşünüp çok kurcaladılar girdiler, yani normal kapımızdan girdiler servis kapımızdan dolayı değil. Son hırsızlık olayından sonra dayanamadım ben o kapıyı iptal ettim. Öyle de bir dezavantajı da oldu ama babam çok şey yapmış onu şimdi evi toplarken fark ediyorum. Diğer dairelerde var mı bilmiyorum sormadım ama bizim dairede şeyler var depo olarak kullanılabilecek, dolap olarak kullanılabilecek çok usturuplu yapılmış bölmeler var… niş gibi ama siz onu hiç fark etmiyorsunuz böyle işte normal bir şey var sanıyorsunuz seperatör gibi veya mobilyanın bir parçası gibi duruyor bunlar hep mobilyanın üst tarafında işte misafir tuvaletinde havalandırma gibi gözüküyor ama aslında değilmiş.”

 

Raşit Beşerler, röportaj, Ocak 2021

 

“O çizim (İpek Apartmanı projesi) %100 haliyle Bedri abinin elinden çıkmıştır. Uygulaması ile de Şahin bey tarafından.”

 

“1971-74 senesi arasında İzmir’deki iki dekorasyon firmasından biriydik. Bu aşağı yukarı 7-10 sene bu şekilde gitti… İçmimarlar yalnızca İstanbul’da güzel sanatlar bizim kendi aramızda akademi dediğimiz çok saygın bir fakülteden mezun olan insanlar çok çok iyi yetişiyorlardı. Çünkü aynı kampüs içinde diğer güzel sanatlarda öğretim gören arkadaşlarıyla da zevk ve estetik paylaşma şanslarına sahip oluyorlardı. Bu onlara çok vasıflı bir üstünlük getiriyordu.”

 

“İzmir’in bir avantajı vardı. Bizim de çalışma sahamız olan o gün için Güzelyalı, Alsancak ve Karşıyaka Kordon’larında yapılan yapıların- hatam yoktur- %70-75’inden fazlası mimar meslektaşlarımızın müteahhitliğinde yapıldığı için bu binalar 50.-60. yıllarını doldurmalarına rağmen halen sağlam halen zarif… Burada İzmir’in şansı olarak %70-75’ten daha yüksek bir oranda müteahhitlik yapanlar mimar meslektaşlardı. Dolayısıyla gerek estetik değerler gerekse binaların sağlamlığıyla ilgili güvencedeydiler.”

 

“Burada branşımızla ilgili mimarların yapabileceği ellerinde çok büyük sihirli değnekler yoktu. Çünkü ya 8 metre ya 16 metre cephede 3 veya 4 yatak odalı salonunun hangi istikamette yatak odalarının hangi istikamette olduğunu bildiğiniz tabiatıyla ki mecburen deniz gören cephelere salonlar gelecek, diğer cephelerde sizin 3 veya 4 yatak odasını yerleştirmeniz, mutfakta yapabileceğiniz en büyük değişiklik salona açılan penceresi var mı yok mu gibi çok basit değişiklikler. Sadece ve sadece o zamanlar cephelerin üzerinde biraz oynanabiliyordu. Bugün için bulunan sonsuz sayıda hazır malzemenin yerine demircilere veya marangozlara tarifle yaptırdığımız şeyler oluyor idi. Burada da işte cephede oynayabileceğiniz yerler balkonların demir korkulukları gibi basit şeylerdi. Bu plastik, alüminyum doğramalar henüz gündemde değildi. Demircilere özel çizim ve tariflerle bugünkü alüminyum doğramaların demir profilden olan versiyonları yaptırılıyordu tek tek çizilerek tek tek tarif edilerek. Ve kaba demircilerin kaba işçiliğinden zarif doğramalar elde edilmeye çalışılıyordu. Yani mimarların yapabileceği şeyler bunlardı.”

Harita