İpek Apartmanı – Detay

Cephe Analizi

 

İpek Apartmanı’nda 1950-1980 döneminde İzmir’de görülen yalın mimari yaklaşıma referans veren bir cephe kurgusu gözlemlenmektedir. Cephede duvar-pencere-balkon entegrasyonu ve dolu-boş dengesi sağlanmıştır. Ön cephede manzaraya açılan yüzeyi genişletmek ve farklı bir bakış perspektifi yakalamak için salonun bir kısmında açılı formda bir cephe düzeni uygulanmıştır. Bu açılı kısmın yan tarafında ortogonal şekilde düzenlenmiş ve salondaki geniş sürme kapı sistemiyle ulaşılan ve tüm katlar boyunca devam eden balkonlar bulunmaktadır. Balkonların dar yüzeylerindeki simetrik şekilde yerleştirilmiş cepheye dik olarak bağlanan parapetler ve uzun yöndeki balkon döşeme plağının birlikteliği ile cephedeki yatay ve düşey elemanlar dengeli bir şekilde kurgulanmıştır. Görsel bağlantıyı kesmeyen dikey ince demir elemanların aralıklı şekilde yanyana dizilmesiyle oluşmuş geçirgen balkon korkulukları yapının şeffaf kütle etkisini artırmaktadır. Balkonun kısa kenarı tarafında (Yelken Apartmanı tarafı) trabzan devam etmektedir ve bu bölümde salondaki pencerenin önünde bir çiçeklik oluşturulmuştur. Balkonun su gideri bu çiçekliğin köşesindedir.

 

“Orijinalde parmaklıklar beyaz, trabzan kahverengiydi.” (Hande Kökten, röportaj, 30 Mart 2021)

 

“…Salonun orijinal doğramaları demir idi, cumba kısmın üst kısmı yukarıdan menteşeli vasistas, altı sabit… Balkon kapısı sürgülü ve ortadan tek yatay atkılı idi… Diğer tüm orijinal doğramalar ahşap idi, mutfak ve ara odanınkiler hala öyle… Bizim dairede cumba kısmı havuz gibi, içi balkonun karosu ile kaplı; yükseltilmiş ve nefti kalebodur kaplı bir kenarı var. Çiçekler sulandığı zaman sorun olmaması ve istenirse yıkanabilmesi için…” (Hande Kökten, röportaj, 27 Mart 2021)

 

Apartman giriş kapısının orijinal durumunda yer alan giriş saçağı ve alüminyumdan üretilmiş camlı giriş kapısı günümüzde bulunmamaktadır. Orijinal giriş kapısında apartman ismi ve numarası sabit cam üzerinde yazmaktaydı. Günümüzde apartman giriş kapısı ferforje demir çift kanatlı kapı olarak yenilenmiştir. Apartman giriş kapısının sağ tarafındaki duvar yüzeyinde üzerinde apartman ismi ve numarasının yazdığı orijinal olarak korunmuş bej rengi traverten kaplama kullanılmıştır.

 

Apartman Ortak Alan Analizi

 

Apartman giriş holü orijinal tasarımında farklı doku ve malzemelerle biraraya getirilmiş yatay ve düşey elemanlar, dengeli bir iç mekân birlikteliği oluşturmaktadır. Bu elemanlar arasında giriş kapısının sol duvarında yer alan ısıtma ünitesi (Teba), yatay ahşap latalarla oluşturulmuş tesisat panosunu gizleyen düşey kapak sistemi, yataydaki traverten panel üzerine monte edilmiş posta kutuları, yatay bir dolap içerisine gizlenmiş elektrik panosu, sol duvar üst kotunda devam eden yatay plak, girişin tam karşısında sol tarafta kalan traverten pano ve devamındaki kemerli geçiş sayılabilir. Giriş holünde zeminde içinde beyaz mozaik parçaları olan siyah ağırlıklı karo mozaik kullanılmıştır.

 

Günümüzde giriş holü yapılan müdahalelerle özgün tasarımdaki niteliklerini kaybetmiştir. Posta kutuları, elektrik panoları ve aynı duvarda yer alan diğer elemanların yenilenmesi ve bazılarının yok edilmesiyle iç mekân büyük ölçüde zedelenmiştir. Zemindeki karo mozaik kaplamanın kahverengi-bej tonlarında bir seramikle yenilenmesi de bu alandaki karakteristik özelliklerin tamamen yok olmasına neden olmuştur. Giriş holünden asansör holüne geçişte yer alan iki rıht yüksekliğindeki kot farkı bu alanda yapılan müdahaleler sonucunda günümüzde tek basamağa düşmüştür. Merdiven ve sahanlıklarda kullanılan içinde siyah ve beyaz mozaik parçaları olan gri ağırlıklı dökme mozaik malzemede herhangi bir değişiklik olmamıştır.

 

Yapıda halen kullanılan asansörde (Hisar Asansörleri) kabin içi dışında bir yenileme olmadığı düşünülmektedir. Kahverengi elektrostatik toz boyalı asansör kapısı üzerinde dikey lineer formda metal bir kol ve dikdörtgen formda telli camlı yarı şeffaf bir kısım bulunmaktadır.

 

Merdiven korkuluğunda küpeşteyi taşıyan dikey elemanlarla (demir profil) oluşturulmuş bir strüktür ile bu dikey elemanlara monte edilmiş yatayda giden iki adet lama demirinden oluşan ikinci bir sistem bulunmaktadır. Mevcut durumda küpeştenin olduğu bölüm kahverengi, diğer korkuluk elemanı ise bej rengi yağlı boyalıdır.

 

İncelenen 6 no’lu dairenin giriş kapısı iç kısımdaki vestiyer ünitesiyle birlikte Bedri Kökten tarafından tasarlanıp imal edilmiştir.

 

Daire İç Mekân Analizi

 

İki tarafı bitişik nizam olan yapının 760 cm olan ön cephesi tamamen salon bölümüne ayrılmıştır. Yine bu cephede yer alan balkon yaklaşık 370 cm genişlikte, ortalama 170 cm derinliktedir. Dikdörtgen bir geometrisi olan balkonun salon tarafına bakan yüzeyi açılı bir formdadır. Salonun mutfakla bağlantısını sağlayan servis penceresinin bulunduğu alanda yemek bölümü yer almaktadır. Koridorlu bir plan şemasının uygulandığı dairelerde ön kısımda salon, arka cephede iki oda ve koridor boyunca sıralanan ve ışıklığa bakan bir balkondan havalandırılan mutfak, küçük oda (sandık odası), banyo ve tuvalet yer almaktadır. Arka cephedeki iki odanın ortak bir balkonu bulunmaktadır. Böylece giriş kapısının doğrudan açıldığı ön kısım yaşama, yemek salonu ve mutfağa ayrılırken, giriş kapısına göre arka kısımda kalan alanlar mahremiyetin daha önemli olduğu fonksiyonlara ayrılmıştır.

 

Giriş holü ve koridor 12 m2, salon 41 m2, ön balkon 6.30 m2, mutfak 8 m2, mutfağın önünde yer alan teras 2.16 m2, küçük tuvalet 2.5 m2, banyo 6.2 m2, küçük oda 9 m2, arka cephedeki yatak odalarından biri 14 m2, diğeri 15 m2, bu odalardan çıkılan balkon 4.8 m2’dir. Dairenin balkonlar birlikte net kullanım alanı toplam 121 m2’dir.

 

Proje kapsamında Mimar Bedri Kökten’e ait olan ve kızı Hande Kökten tarafından kullanılan 5. kat 5 numaralı daire incelenmiştir. Bu dairede tüm iç mekâna ait detaylar, döneme ait mobilyalar ve ailenin kişisel eşyaları genel olarak korunmuş durumdadır.

 

Dairenin içerisinde orijinal zemin malzemesi olarak karo mozaik, ahşap parke ve seramik kullanılmıştır. Giriş holünde 30×30 cm boyutlarında içerisinde siyah-gri mozaik parçaları olan açık yeşil ağırlıklı karo mozaik kullanılmıştır. Mutfak, koridor ve balkonlarda yer alan karo mozaikler 30×30 cm boyutlarında içerisinde siyah-beyaz-gri mozaik parçaları olan gri ağırlıklı bir renktedir. Koridorda gri karo seramiklerle birlikte kombine olarak siyah-beyaz-gri mozaik parçalı yeşil ağırlıklı ilave bir mozaik daha bulunmaktadır. Daha küçük granüllerden oluşan bu mozaikle koridorun merkezinde bulunan mozaik taş sırası şaşırtılarak araya 10×30 cm boyutlarında bir desen oluşturulmuştur. Aynı yeşil mozaik koridorun iki tarafında yaklaşık 10 cm genişliğinde bordür olarak uygulanmış ve bu bordür oda kapısı girişlerindeki kasa genişliği boyunca devam ettirilmiştir. Giriş holünde kullanılan karo mozaik banyo zemininde de kullanılmış ancak bazı bölümlerde 10×10 cm boyutlarında antrasit rengi seramikle kombine edilerek kullanılmıştır. Bu seramik karo mozaik kombinasyonu küvetin yan yüzeyinde de devam ettirilmiştir. Salonda ve tüm odalarda masif çam ağacı balıksırtı parke kullanılmıştır.

 

Duvar yüzeylerinde kullanılan malzemeler ise salon, koridor ve odalarda sıva üzeri beyaz tonlarında saten boya kullanılmıştır. Mutfak duvarlarında 15×15 cm beyaz seramik, beyaz zemin üzerine yeşil motifli seramik ve sıva üzeri beyaz boya bir arada kullanılmıştır. Banyo duvarlarında ise 15×15 cm yeşil tonlarında seramik kullanılmıştır. Seramik kaplama tavandan 15 cm koparılarak kalan kısım beyaz tavan boyasıyla aynı renkte bordür şeklinde bitirilmiştir.

 

Giriş holü ve salon arasında yer alan yarı geçirgen paravan açık planları kullanışlı hale getirmek ve iç-dış ilişkisini kuvvetlendirmek amacıyla tasarlanmış bir elemandır. Bu paravan ahşap çerçeve içerisine yerleştirilmiş beş adet dikey çubuk eleman ve bu elemanlar üzerine dizilmiş farklı büyüklükteki küresel ahşap parçalardan oluşmaktadır. Daire kapı girişi ve vestiyerle bir bütün olarak tasarlanan bu paravanın içerisine yerleştiren dikey elemanlar günümüzde mevcut değildir. Giriş holünde ayrıca giriş kapısı yanında ceviz kaplama olduğu düşünülen 70’li yıllara ait yerinde imalat şeklinde olan bir vestiyer bulunmaktadır. Bu vestiyerin yerden koparılmış olarak tasarlanan alt kısmında iki çekmecenin bağlandığı bir raf sistemi bulunmaktadır. Rafın üst kısmında kalan bölümde ise sağ tarafta çerçeve içine alınmış bir ayna, sol tarafta üst kısmında bir raf olan açık askı sistemi yer almaktadır. Giriş holünün koridora bağlanan tarafında kemer şeklinde açıklık içine yerleştirilmiş, ahşap çıtalarla dikdörtgen modüllere bölünmüş camlı bir kapı bulunmaktadır. Masif beyaz yağlı boyalı olan tüm iç kapılarda kapı kolu aynasının takıldığı bölümde yaklaşık 20 cm yüksekliğinde açık gri bir bant uygulanmıştır. Sadece mutfak kapısında buzlu cam kullanılmıştır.

 

Salonda bulunan döneme ait yemek masası, oturma grubu, konsol ve vitrin gibi mobilyalar hala kullanılmaktadır. Salonda geçmiş yıllardaki fotoğraflarda duvar kağıdı kullanıldığı görülmektedir. Günümüzde ise duvar yüzeyleri sıva üzeri beyaz saten boya olarak değiştirilmiştir. Salonun mutfakla bitişik duvarından başlayıp balkona doğru devam eden duvarda ahşap lambri kaplama bir yüzey bulunmaktadır. Bu kaplamanın yüksekliği kiriş altı hizasında bitmektedir. Lambri kaplama üzerine monte edilmiş iki farklı ünite bulunmaktadır. Mutfak tarafındaki ünitede iki kapaklı ve ortası çekmeceli olan bir konsol, üst kısmında ise alttaki üniteyle aynı genişlikte, ortası sabit iki yandaki simetrik kanatları menteşeli üç eşit parçaya bölünmüş cam kapaklı ve cam raflı bir modül bulunmaktadır. Bu kısımda mutfak ile bağlantıyı sağlamak için lambri kaplama üzerinde bir açıklık bırakılarak sürgü kapak detayı uygulanmıştır. Devamındaki diğer duvarda yer alan, dört modülden oluşan açık, kapalı ve camlı kısımları bulunan ünitenin sol tarafı lambri olarak bırakılmış, sağ tarafında ise açık raflı bir niş tasarlanmıştır. Bu nişli kısmın alt bölümünde ızgara şeklinde bir kapak arkasına radyatör gizlenmiştir. Bu ünitenin önünde, balkona bakan kısımda günümüzde bir üçlü, iki tekli koltuk ve dikdörtgen bir sehpadan oluşan oturma grubu bulunmaktadır. Geçmiş yıllardaki fotoğraflarda bu alanda mutfağa yakın kısımda, altı sandalye ve bir dikdörtgen yemek masasından oluşan yemek bölümü, balkona yakın bölümde ise iki adet İskandinav koltuk, iki adet berjer koltuk, bir küçük sehpa ve raflı-çekmeceli sehpadan oluşan oturma bölümü yer almaktadır. Yine geçmiş yıllardaki fotoğraflarda, salonun giriş kapısına yakın olan bölümünde bir üçlü, iki adet tekli koltuk ve farklı büyüklükte sehpalardan oluşan bir oturma grubu bulunmaktadır. Aynı alanda duvara yaslanmış bir piyano, iki adet bordo-bej tonlarında çizgili kumaşla kaplanmış berjer, bir adet puf ve arkalarında kapağı açılıp masa olarak kullanıldığı düşünülen bir mobilya ünitesi bulunmaktadır.

 

Dairenin ilk kullanıldığı yıllara ait bir diğer salon fotoğrafında oturma bölümünde bordo-bej tonlarının hakim olduğu bir adet üçlü, iki adet tekli, puf, berjer, dikdötgen ve kare sehpalardan oluşan mobilyalar bulunmaktadır. Bu fotoğrafta üçlü koltuğun arkasındaki radyatörü gizlemek için ahşap bir raf sistemi oluşturulduğu görülmektedir. Salonun bu bölümünde büyük ölçüde iç mekân bitkisi kullanımına önem verildiği görülmektedir. Berjerlerin bulunduğu bölümde büyük bir deve tabanı kullanılmış, cama yakın bölümde ise farklı türde bitkiler birarada kullanılarak iç mekân zenginleştirilmiştir. Salonda aydınlatma elemanı olarak kullanılan iki adet kristal taşlı avize günümüzde de hala kullanılmaktadır.

 

Çalışma odasında Bedri Kökten’in kendi tasarımı olan duvara monte edilmiş kitaplık üniteleri yer almaktadır. Bu üniteler zeminden tavana kadar uzanan metal taşıyıcılar ile taşınmaktadır. Her bir modül 72x35x20 cm boyutlarındadır. Bu modüllerin dış yüzeyleri açık kemik rengi, iç kısımları iki farklı tonda açık küf yeşilidir. Modüllerin alt kısımlarında kapaklı, metal çekmeceli farklı depolama birimleri tasarlanmıştır. Üstteki modüllerin bazılarında da düşme kapaklı modüller bulunmaktadır. Bu odada dikdörtgen bir çalışma masası bulunmaktadır.

 

İncelenen dairede, mutfak kapısının yeri orijinal tasarımdan farklı olarak değiştirilmiştir. Diğer dairelerde bu alanda yer alan balkon, bu dairede kapatılarak mutfağa dahil edilmiştir.

 

“Bir de bizim dairemizde mutfak kapısı daire kapısının karşısında değil, annem istemediği için!… Diğer dairelerde mutfak kapısının yeri değişik olduğu için, yerleşim de farklı… Aydınlığa bakan pencerenin önünde küçük bir yemek masası duruyor genellikle.” (Hande Kökten, röportaj, 27 Mart 2021)

 

Mutfağın giriş bölümünde, aydınlığa bakan pencere tarafında ahşap bir asma tavan bulunmaktadır. Mutfağın yaklaşık 2/5’ini kaplayan bu asma tavan arasında, tavan aydınlatması için floresan ampul kullanılmıştır. Eski hava gazı borusu da bu asma tavanın altından geçmektedir. Masif çam ağacı üzeri parlak beyaz rengi yağlı boya olan mutfak dolaplarının gövdeleri orijinal olarak korunmuştur.

 

“Dolapların sadece kapakları değişti, gövdeleri orijinal…” (Hande Kökten, röportaj, 27 Mart 2021)

 

Üst dolapların altında, tezgah üstü aydınlatmayı sağlayan ve floresan ampulleri gizleyen şerit halinde yeşil renkte ahşap bir ışık perdesi bulunmaktadır. Üst dolap kapaklarının alt kısmında da aynı yeşil bant uygulanmıştır. Mutfak tesisatının ve gider borularının yenilenmesi gerektiği için orijinal tezgah (mermer) ve ikili eviye ile tezgah alt dolapları değiştirilmiştir. Eviyenin eski yerini de gösteren duvardaki orijinal musluk girişleri alçıyla doldurularak bırakılmıştır. Yeni yapılan tezgah yüksekliği eski mermer tezgahtan daha yüksek olduğu için salona açılan servis penceresi alt kotu tezgahtan daha alt seviyede kalmıştır.

 

“Servis penceresi kullanılmadığı ve misafir geldiği zaman salon tarafından kapatılabiliyor… Servis penceresinin bulunduğu duvarda lambri var ve lambrinin içinden çıkan (sağ ve soldan) iki sürgülü parça servis penceresini kapatıyorlar. Sürgüler kapatıldığında servis penceresi hiç yokmuş gibi oluyor salon tarafında… Servis penceresinin salon tarafında ise yemek takımının büfesi duruyor.” (Hande Kökten, röportaj, 27 Mart 2021)

 

Banyoda döneme ait vitrifiye elemanları arasında ayaklı banyo lavabosu, rezervuarlı klozet ve küvet bulunmaktadır. Küvetin yan yüzeyindeki duvarda karo mozaik ve 10×10 cm boyutlarında antrasit rengi seramik birlikte kullanılmıştır. Banyo lavabosunun üzerinde beyaz seramik bir etejer ve üzerinde dairesel formda bitişi olan bir ayna kullanılmıştır. Küvetin dayandığı duvarda seramikle kaplı bir niş oluşturulmuştur. Bu duvarda üst kısımda ışıklığa bakan buzlu camlı bir pencere bulunmaktadır.

 

Banyonun küçük tuvalete bakan duvarının üst kısmında duvar tavan birleşiminde, kapı üst hizasından tavana kadar olan mesafede, geçmeli menteşe ile oluşturulmuş, dikey metal kulplu iki kapaklı depolama alanı olarak kullanılan bir boşluk bulunmaktadır. Bu depolama alanının yan tarafında baca boşluğunu kapatan ahşap ızgara şeklinde bir kapak bulunmaktadır.

 

Odalarda yer alan gömme dolapların orijinal kapak renginin iç kapılarla aynı olduğu belirtilmiştir.

 

“Gömme dolaplar odaların orijinal kapıları ile aynı renk boyalıydı. Ben son boya badana sırasında tek renge dönüştürdüm… Her iki yatak odasında da gömme dolap var. Ebeveyn yatak odası banyoya bitişik ve koridorun sonunda, eskiden yatak takımının gardrobu vardı, sonradan o odaya da gömme dolap yaptırdı bizimkiler.” (Hande Kökten, röportaj, 27 Mart 2021)

 

Arka cephedeki balkonsuz olan yatak odasında (Hande Kökten’in çocukluk odası) bir gömme dolap yer almaktadır. Bu dolabın içindeki çekmeceli bölümün ölçüleri 57x60x202 cm’dir. Bu çekmecelerde kulp kullanılmamış, sadece çekmece yanlarının ön kısımları ve kapaklarının yüksekliği düşürülerek çekmeceler arasında bir boşluk yaratılmıştır. Aynı dolapta 116x160x150 cm ölçülerinde portatif kapaklı bir sandık kullanılmıştır. Sandığın üstündeki kısmın ölçüleri 113x56x49.5 cm’dir.