Gökçeoğlu Apartmanı – Detay

Cephe Analizi

Gökçeoğlu Apartmanı’nda 1950-1980 döneminde İzmir’de görülen yalın mimari yaklaşıma referans veren bir cephe kurgusu gözlemlenmektedir. Cephede duvar-pencere-balkon entegrasyonu ve dolu-boş dengesi sağlanmıştır. Aynı zamanda yapı, açılı balkon formu ile sahil şeridindeki cephe düzeninden ayrışmaktadır. Binanın en karakteristik mimari unsurlarından biri, ön cephede bulunan ve yatay çizgide herhangi bir kesinti olmaksızın tüm cephe boyunca devam eden balkonlardır.

 

Apartman girişinde dış cephede yer alan iki duvar yüzeyinde bej rengi mermer kaplama kullanılmıştır. Apartman giriş kapısında cam ve demir doğrama kullanılmıştır. Büyük bir şeffaf açıklık içerisinde yer alan apartman giriş kapısı üzerinde masif ahşap bir kapı kolu bulunmaktadır. Apartman ismi ve numarası bu şeffaf açıklığın üst kısmındaki sabit cam yüzeyde yer almaktadır.

 

Apartman Ortak Alan Analizi

Apartman kapısı önünde, giriş holünde, merdivenlerde ve kat sahanlıklarında zemin malzemesi olarak dökme mozaik kullanılmıştır. Birinci kat sahanlığına kadar olan kısımda dökme mozaik içinde beyaz mozaik parçaları olan siyah ağırlıklı bir renktedir. Sonraki katlarda merdivenlerde, sahanlıklarda ve kat sahanlıklarında kahve-gri tonlarında dökme mozaik bulunmaktadır.

 

Merdiven korkulukları, merdiven eğimi boyunca çizgisel formda giden üç adet profilin dikey elemanlara iki noktadan tutturulmasıyla oluşan yalın bir tasarıma sahiptir. Demir profil ve demir lama ile imal edilmiş korkuluk ve küpeşte bej rengi yağlı boyalıdır.

 

Posta kutusu turuncu renkte lake cilalı ahşap kalın bir raf görünümündedir. Aynı zamanda bu rafın üst yüzeyi bir menteşe sistemiyle kapak şeklinde açılmakta ve iç kısmı da kullanılabilmektedir. Açık bej rengi yağlı boya olan asansör kapısı yapıldığı dönemdeki orjinal halini korumaktadır. Daire giriş kapıları yağlı boya ile boyanmış masif meşe ağacıdır ve pirinç kapı kolu bulunmaktadır.

 

Daire İç Mekân Analizi

1966 yılından günümüze kadar genel tasarım bütünlüğü korunan bu yapıda, 4. kat 4 no.lu daire ayrıntılı olarak incelenmiştir. Ülkü Kayaalp’e ait olan dairede, özgün kalan bir çok kısım bulunmaktadır.

 

İki tarafı bitişik nizam olan yapının 705 cm olan ön cephesi tamamen salon bölümüne ayrılmıştır. Yine bu cephede yer alan balkon yaklaşık 5 m genişlikte, ortalama 2 m eninde ve düzgün geometrisi olmayan açılı bir formdadır. Salonun daire giriş kapısına yakın olan kısmında yemek bölümü yer almaktadır. Koridorlu bir plan şemasının uygulandığı dairelerde ön kısımda salon, arka cephede iki oda ve koridor boyunca sıralanan ve ışıklıklardan havalandırılan mutfak, küçük oda, banyo ve tuvalet yer almaktadır. Arka cephedeki iki odanın ortak bir balkonu bulunmaktadır. Böylece giriş kapısının doğrudan açıldığı ön kısım yaşama, yemek salonu ve mutfağa ayrılırken, giriş kapısına göre arka kısımda kalan alanlar mahremiyetin daha önemli olduğu fonksiyonlara ayrılmıştır.

 

Dairenin sirkülasyonunu sağlayan koridorda yatak odaları ve banyoya geçişi sağlayan bir kapı yer almaktadır. Bu kapıdan sonra geçilen alanda 120×293 cm ölçülerinde 3.51 m2lik bir koridor bulunmaktadır. Bu koridora açılan yatak odaları ve banyonun ölçüleri şu şekildedir: büyük yatak odası: 401×447=17.28 m2, yatak odası: 398×270=10.74 m2, küçük oda: 233×300=6.99 m2, banyo: 222×270=5.99 m2.

 

Giriş holünün açıldığı kısımda ise 5.44 m2lik koridor alanı yaratılmıştır. Bu alandan ulaşılan mutfak ve salon bölümlerinin ölçüleri ise: mutfak: 240×290=6.96 m2, salon: 44.66 m2.

 

Dairelerin içerisinde orijinal zemin malzemesi olarak karo mozaik, ahşap parke ve seramik kullanılmıştır. Mutfakta ve koridorda yer alan karo mozaikler beyaz mozaik parçaları olan siyah ağırlıklı bir renktedir. Salonda ve tüm odalarda masif çam ağacı balıksırtı parke kullanılmıştır. Banyoda 10×20 cm boyutlarında kalebodur seramik kullanılmıştır. Alaturka tuvalet taşının bulunduğu küçük tuvalet zemini beyaz seramik parçalarından oluşan paledyen döşemedir. Ön ve arka balkonlarda 30×30 cm karo seramik kullanılmıştır.

 

Duvar yüzeylerinde kullanılan malzemeler ise salon ve koridorlarda sıva üzeri sarı-bej tonlarında saten boya ve odalarda duvar kağıdı kullanılmıştır. Mutfak ve küçük tuvalet duvarlarında 15×15 cm beyaz seramik, banyo duvarlarında ise 15×15 cm mavi seramik kullanılmıştır.

 

Ülkü Kayaalp’in dairesinde 1950 ve 1970’lere ait ailesinin kişisel eşyaları genel olarak korunmuş durumdadır. Orijinal kalan detaylardan diğeri de o dönemde alınan mobilyalardır. Salonda bulunan döneme ait yemek masası, oturma grubu, konsol ve vitrin gibi mobilyalar hala kullanılmaktadır. Salonda üç farklı oturma grubu bulunmaktadır. İki koltuk ve bir sehpadan oluşan takım cephedeki manzaraya açılan sabit camın önünde yer almaktadır. Koltuk takımı (bir üçlü iki tekli koltuk) ve sehpadan oluşan kısım giriş kapısına yakın merkezi kısımda konumlandırılmıştır. Bu takımı 80’li ve 90’lı yıllara ait klasik ve semi-klasik, el işçilikli, masif mobilyalar olarak tanımlayabiliriz. Balkona açılan bölümde ise yemek masasının hemen önünde ikisi kolçaklı üçü kolçaksız beş adet koltuktan oluşan ayrı bir oturma bölümü bulunmaktadır. Bu masif ceviz yaylı koltuk takımı Louis Philippe dönemi mobilyalarının 1950’lerde yapılan yerli replikasıdır. Yemek bölümünde 1980-1990’lı yıllara ait maun ve sapel kaplamalı polyester cilalı masif ahşaptan bir masa ve sekiz adet sandalye bulunmaktadır. Yine bu bölümde yemek masasının takımı olan bir büfe (buffet/credenza) ve camlı yüksek bir vitrin (chiba cabinet) bulunmaktadır. Salonda yemek masası ve oturma bölümlerinde aileye ait sarkıt aydınlatmalar bulunmaktadır. Bu avizeler, 20. yy başlarında tutya/pirinç ve opalin camdan gaz lambası olarak Avrupa’da üretilmiş olup sonradan elektrikliye dönüştürülmüştür. Aynı şekilde oturma odasında mutfak ve yatak odasında da sarkıt aydınlatmalar kullanılmıştır. Oturma odasındaki sarkıt aydınlatma 1950’ler Alman ekolü opalin/pirinç avizedir. Salonda yer alan pirinç mangal Osmanlı Dönemi 19. yy Süleymaniye üretimidir. Salonda giriş kapısına yakın ve balkona çıkış kısmında konumlandırılmış iki adet kalorifer peteği üzerinde masif ağaç kaj radyatör, parlak cilalı ve önü ahşap hasırlı hazeran şeklinde detaylandırılmış mobilya elemanları bulunmaktadır. Salon giriş kapısı yanında 1980’li yıllara ait aynalı ve ahşap olan bir telefonluk bulunmaktadır. 

 

Daire giriş kapısının karşısında konumlanan mutfağın apartmanın ortak ışıklığına bakan giyotin bir pencere bulunmaktadır. Bu pencerenin bulunduğu duvar yüzeyinde, üzerinde eviyenin, alt kısmında bulaşık makinesinin yer aldığı mermer bir çalışma tezgahı ve sol tarafındaki boşlukta buzdolabı bulunmaktadır. Bu tezgahta beş çekmecelik bir ünite ve tek kapaklı eviye altı dolabından oluşan bir alt dolap ünitesi yer almaktadır. Duvara monte eviye bataryası ile gömme seramik sabunluk da aynı duvarda pencere ile tezgah arasındaki boşlukta yer almaktadır. Buzdolabının üzerinde pencerenin hemen yanında dört kapaklı bir üst dolap bulunmaktadır. Mutfağı salondan ayıran diğer taraftaki duvar yüzeyinde ise ikinci bir mermer çalışma tezgahı bulunmakta ve tezgahın bitiminde Kenmore marka ocaklı fırın yer almaktadır. Bu tezgahta alt kısımda iki kapaklı bir ünite, üst kısımda bir açık raf ve dört kapaktan oluşan üst dolaplar bulunmaktadır. Mutfak girişinin karşısındaki duvarın tavanla birleşen kısmında yatayda devam eden dört kapaklı bir üst dolap daha bulunmaktadır. Masif çam ağacı üzeri parlak krem rengi yağlı boya olan mutfak dolapları orijinal halinde korunmuştur. Tüm mutfak dolaplarında geçmeli menteşe kullanılmış ve dolap kapaklarında çerçeve şeklinde kordon kullanılmıştır. Davlumbaz kısmında kullanılan sabit yüzeyde de aynı kordon detayı uygulanmıştır. Dolaplarda ve çekmecelerde kırmızı parlak düğme kulp kullanılmıştır.

 

Duvara monte edilmiş mutfak masası da o dönemde yaptırılmış olup, açılıp kapanabilen bir sisteme sahiptir. Açılıp kapanabilen sistemdeki mdf üstüne ipek mat lake mutfak masası, hareketli menteşe sistemine sahip çeyrek daire formundaki demir lama taşıyıcı ile sabitlenmektedir. Alttaki taşıyıcı sistemin masa tablası altındaki metal parçaya geçmesi ile masanın sabit durması sağlanmıştır. Masanın takımı olarak kullanılan, taşıyıcıları 10×10 cm demir kutu profil imalatı, parlak krem rengi yağlı boyalı ve oturma kısmı sunta üstüne süngerli, zımbalı beyaz vinil döşeme olan dört adet kare formunda tabure bulunmaktadır.

 

Yatak odasındaki mobilyalar ve aydınlatma elemanı da özgün haliyle korunmaktadır. Oda merkezinde konumlanmış sarkıt, taşlı avize kullanılmıştır. Yatak odası mobilyalarında mdf üzeri gri lake cila kullanılmıştır. Yatak başucunda yatağın sabitlendiği açık raflı kitaplık olarak da kullanılabilen bir ünite bulunmaktadır. Bu ünitenin her iki tarafında simetrik olarak iki kapaklı kitaplıkla aynı yükseklikte dolaplar bulunmaktadır. Yatağın içine oturduğu kasanın yan tarafları ve ayak ucunda da aynı malzeme kullanılmıştır. Gömme dolap olarak kullanılan kısımda dört adet menteşeli kapak bulunmaktadır. Bu kısımda orijinal yatak odası takımının dolabı üzerinde tadilat yapılarak odanın ölçüsüne uygun bir düzenleme yapılmıştır. Yatak odasının diğer odayla birleşen duvarına yaslanmış tek çekmece ve bir tabureden oluşan makyaj masası ile dörder çekmeceli iki adet şifonyerden oluşan bir ünite mevcuttur. Bu ünitenin üzerinde duvara sabitlenmiş bir ayna bulunmaktadır. Yatak odası ünitelerinde siyah çiçek şeklinde ve merkezinde damla şeklinde sarkan bir parçanın olduğu özel tasarım kulplar kullanılmıştır. Yatak odası mobilyaları yalın çizgilere sahiptir ve 1960’ların fonksiyonel ve estetik tasarım karakterine sahiptir.

Diğer odalarda aileden kalan masif ahşap birçok mobilya bulunmaktadır. Arka cepheye bakan oturma odasında, balkona açılan duvar üzerinde yer alan kalorifer peteğiyle entegre edilmiş açık raflı, mdf üzeri beyaz ipek mat lake mobilya tasarımı yapılmıştır. Bu ünite ve petek, üzerlerindeki tek parça raf ile birleştirilmiştir. Aynı duvar yüzeyinde yer alan perde bantı da bu mobilya ile takım olarak tasarlanmıştır. Bu odada iki adet tekli koltuk (1980-1990’ların replikası, 15. Louis ekolü, sentetik cilalı), raflı bir sehpa ünitesi (Mersman Mobilya firmasına ait olduğu düşünülen Orta Yüzyıl iki katlı sehpa), televizyonun üzerinde durduğu bir sehpa (Alman Neobarok ekolü, sonradan işlem görmüş*), bu sehpanın takımı olan tekli üzeri cam tablalı bir sehpa (1950’lerin Alman Neobarok mobilyalarının ekolü yerli üretim, masif ceviz), İskandinav tekli bir televizyon koltuğu (modern İskandinav stilinde), bir puf koltuk, dört kapaklı ahşap elbise dolabı (masif ızgara üzeri kaplama, 1950’lerin Alman Neobarok mobilyalarının ekolü, yerli üretim) ve bir sandık mevcuttur. Işıklığa bakan küçük odada, tek kişilik bir yatak, üç çekmeceli bir şifonyer ve kapağı açılıp masaya dönüşebilen bir kitaplık mevcuttur. Duvar tavan birleşiminde, kapı üst hizasından tavana kadar olan mesafede, oda genişliğinin tümünü kapsayan dört kapaklı geçmeli menteşe ile oluşturulmuş, dikey metal kulplu ve kilit sistemi olan gömme dolap bulunmaktadır.

 

Banyoda döneme ait vitrifiye elemanları arasında ayaklı banyo lavabosu, rezervuarlı klozet, bide ve küvet bulunmaktadır. Küvetin bulunduğu alanın çevresinde oluşturalan duvarın üzeri banyoda kullanılan 15×15 cm mavi seramikle kaplanmıştır. Küvet alanında duş perdesi kullanılmıştır. Küvet içerisinde duş bataryalarının olduğu bölümdeki altı adet lacivert fayansın tamirat sırasında değiştirilmiş olduğu belirtilmiştir. Küvetin devamındaki alanda çamaşır makinesi, üzerinde iki kapaklı bir dolap ve elektrikli termosifon bulunmaktadır. Banyo lavabosunun bulunduğu duvara sabitlenmiş bir ayna yer almaktadır. Ayrıca lavabonun sağında ve solunda, klozetin yanında, küvetin bulunduğu alanda farklı boyut ve formlarda dört adet seramik sabunluk bulunmaktadır. Seramikten yapılmış bir etejer ve tuvalet kağıtlığı da orijinal olarak korunmuştur. Banyodaki vitrifiyelerin benzerleri 1950’li yıllara ait La Maison De L’Hygiene dergisindeki modellerle benzerlik göstermektedir.

 

İç unsurların ve mobilyaların mimari anlayışıyla örtüşen tasarım tarzı, binada modern mimarinin bütüncül tasarım ilkesinin benimsendiğini göstermektedir. Mimari özelliklerin yanı sıra, iç unsurlarda, aydınlatmada ve mobilyada görülen tasarım tarzı, tüm bina için ifade edilen “modern bir apartman yaşamının” göstergesidir.

 

 

*Daha güncel bir malzemeyle yeniden cilalanmış veya boyanmış mobilyalara işlem görmüş mobilya denmektedir. (Örneğin, yapılış dönemi baz alınarak orjinalinin gomalak el cilası olması gerekirken sentetik bir cilayla boyanmış olması.)