Gediz Apartmanı – Detay

Cephe Analizi

 

Yapı İzmir’de 1950 sonrası dönemde özellikle kıyı şeridinde sıklıkla görülen simetrik cepheli, kübik, çok katlı yüksek apartman özellikleri göstermektedir. Apartmanın ana girişi Cemal Gürsel Caddesi’nden olup, arka cephesi günümüzde otopark olarak kullanılan bahçeye açılmaktadır. Bitişik nizam olarak inşa edilen yapının yan cepheleri sağırdır.

 

Dairelerin ön cephesinde salondan ulaşılan bir balkon ve arka cephedeki yatak odalarının açıldığı ikinci bir balkon bulunmaktadır. Ön cephede duvar-pencere-balkon birlikteliği dengeli bir şekilde sağlanırken, balkon boyunca devam eden pencere açıklıkları bulunmaktadır. Günümüzde balkonların bir kısmının ya da tamamının kapatılmasından dolayı cephenin özgün hali korunamamıştır.

 

Apartman kapısı önünde, duvar yüzeylerinde iki farklı bej tonunda traverten kaplama kullanılmıştır. Apartman giriş kapısında cam ve kahverengi aliminyum doğrama kullanılmıştır. Biri sabit ikisi açılabilir üç kanattan oluşan giriş kapısı üzerinde asimetrik formda alüminyum bir kapı kolu bulunmaktadır. Apartman ismi ve numarası sabit kanat üzerinde cam yüzeyde yer almaktadır.

 

Arka cephedeki balkona açılan odalarda ahşap panjur kullanılmıştır. Ahşap panjurlarda kapandığı zaman hem hava hem de ışık girmesini sağlayan aralıklı bir sistem detayı vardır. Panjur kutuları oda içlerinde beyaz yağlı boyalı ahşap kutular şeklindedir. Panjur makarası doğramanın yan tarafına monte edilmiş dikey ahşap bir kutu içerisinde gizli bir şekilde yer almaktadır. Panjurların kilitlenebildiği bir kilit sistemi de makaranın takıldığı tarafın simetriğinde oda içerisinden bakıldığında sol tarafta mevcuttur. Aynı panjur sistemi Çağlayan Apartmanı’ndaki dairelerde de uygulanmıştır.

 

Apartman Ortak Alan Analizi

 

Zemin malzemesi olarak, apartman kapısı önünde paledyen döşeme, giriş holünde karo mozaik ve merdivenlerde dökme mozaik kullanılmıştır. Paledyen döşeme içerisinde siyah, gri, pembe ve bej tonlarında farklı desenlerde karo mozaik parçaları kullanılmıştır. Apartman giriş holündeki karo mozaikler ve merdivenin birinci kat sahanlığına kadar olan kısmındaki dökme mozaikler içinde beyaz mozaik parçaları olan siyah ağırlıklı bir renktedir. Sonraki katlarda merdivenlerde, sahanlıklarda ve kat sahanlıklarında gri-siyah-beyaz tonlarında dökme mozaik bulunmaktadır.

 

Apartman giriş holü yan duvarlarında giriş kapısı önündeki duvar yüzeylerinde kullanılan bej tonundaki traverten kaplama devam etmektedir.

 

Merdiven korkulukları, merdiven eğimi boyunca çizgisel formda giden üç adet profilin dikey elemanlara iki noktadan tutturulmasıyla oluşan yalın bir tasarıma sahiptir. Demir profil ve demir lama ile imal edilmiş korkuluk ve küpeşte bej rengi yağlı boyalıdır. Gökçeoğlu Apartmanı’nda yer alan merdiven korkuluğu tasarım detayları burada da görülmektedir.

 

290 no.lu bloğun apartman giriş holünde sol duvarda yedi adet metal beyaz renkli kilitli posta kutuları yer almaktadır. Posta kutularının yer aldığı duvarın devamında döküm radyatör bulunmaktadır. Açık bej rengi yağlı boya olan asansör kapısı yapıldığı dönemdeki orjinal halini korumaktadır. Asansör kapısı üzerinde dairesel formda metal bir kol ve dikdörtgen formda telli camlı yarı şeffaf bir kısım bulunmaktadır.

 

Daire giriş kapıları yağlı boya ile boyanmış masif meşe ağacıdır ve pirinç kapı kolu bulunmaktadır.

 

Daire İç Mekân Analizi

 

1967 yılından günümüze kadar gelen bu yapıda, 290 numaralı blokta Daire 12, 292 numaralı blokta Daire 1 ayrıntılı olarak incelenmiştir. Muzaffer Aydemir ve Süha Tarman’a ait olan dairelerde, özgün kalan bir çok kısım bulunmaktadır.

 

Çift daire olarak planlanan 290 numaralı blok ve tek daire olarak planlanan 292 numaralı blokta aynı plan şeması uygulanmıştır. İki tarafı bitişik nizam olan yapının 2205 cm olan ön cephesinde üç farklı dairenin salon bölümleri bulunmaktadır. Yine bu cephede yer alan 510, 685 ve 560 cm genişliklerinde, derinliği 90 cm olan ve düzgün geometrisi olan üç adet balkon bulunmaktadır. Salonun daire giriş kapısına yakın olan kısmında yemek bölümü yer almaktadır. Koridorlu bir plan şemasının uygulandığı dairelerde ön kısımda salon, arka cephede iki oda ve koridor boyunca sıralanan ve ışıklıklardan havalandırılan mutfak, küçük oda, banyo ve tuvalet yer almaktadır. Arka cephedeki iki odanın ortak bir balkonu bulunmaktadır. Böylece giriş kapısının doğrudan açıldığı ön kısım yaşama, yemek salonu ve mutfağa ayrılırken, giriş kapısına göre arka kısımda kalan alanlar mahremiyetin daha önemli olduğu fonksiyonlara ayrılmıştır.

 

Dairelerin ön cephesinde bulunan salon, dairelerdeki farklı iç mekân düzenlemelerinden dolayı bir kapı ya da separatör ile giriş holünden ayrılmıştır. Salonda yemek ve yaşama alanlarının birbirinden ayrılması ve yatak odalarının evin arka cephesine konumlandırılması modern dönem konut plan şemasında görülen ortak bir özelliktir. Bu plan şemasının oluşumunda aynı zamanda dar parsel, manzara ve caddeye yönelim gibi unsurların getirdiği zorunluluklar rol oynamıştır.

 

Dairenin sirkülasyonunu sağlayan koridorda yatak odaları ve banyoya geçişi sağlayan bir kapı yer almaktadır. Bu kapıdan sonra geçilen alanda 785×100/120 cm=7.85/9.42 m2 (292 numaralı blok) ve 585×120 cm=7.02 m2 ölçülerinde bir koridor bulunmaktadır. Bu koridora açılan yatak odaları ve banyonun ölçüleri şu şekildedir:

büyük yatak odası: 595×345 cm=20.52 m2 (292 numaralı blok) ve 595x290cm=17.25 m2, yatak odası: 330×495 cm=15.68 m2 (292 numaralı blok) ve 430×275 cm=11.82 m2, küçük oda: 295×345=10.17 m2 (292 numaralı blok) ve 260×410 cm=10.66 m2, banyo: 205×345 cm=7.07 m2 (292 numaralı blok) ve 160×370 cm=5.92 m2

 

Giriş holünün açıldığı kısımda ise 180×395 cm=7.11m2 (292 numaralı blok) ve 150×510 cm=7.65 m2 koridor alanı yaratılmıştır. Bu alandan ulaşılan mutfak ve salon bölümlerinin ölçüleri ise:

mutfak: 285×365 cm=10.40 m2 (292 numaralı blok) ve 230×485 cm=11.15 m2, salon: 685×600=41.1 m2 (292 numaralı blok) ve 720×600 cm=43.2 m2

 

İncelenen iki dairede orijinal zemin malzemesi olarak karo mozaik, ahşap parke ve seramik kullanılmıştır. Duvar yüzeylerinde kullanılan malzemeler ise salon, koridor ve odalarda sıva üzeri sarı-bej tonlarında saten boyadır.

 

290 numaralı blok Daire 12: Mutfakta ve koridorda yer alan büyük parçalı karo mozaikler beyaz mozaik parçaları olan siyah ağırlıklı bir renktedir. Bu malzeme apartmanın girişinde kullanılan zemin malzemesiyle aynıdır. Karo mozaikler, o dönemde İzmir’in önde gelen mermer ve granit firmalarından biri olan Famerit tarafından üretilmiştir. Salonda ve tüm odalarda masif çam ağacı balıksırtı modelinin daha farklı bir uygulaması olan ve nadir görülen bir parke kullanılmıştır. Küçük boy parkelerin birleşimiyle oluşan bu zemin döşemesinin, üretim ve işçilik maliyeti diğer parke türlerine göre daha fazladır. Bu tip yüksek maliyetli malzemelerin kullanımları daha yüksek kaliteli bir iç mekân standartı beklentisinin göstergesidir. Bu dairede banyo ve küçük tuvalet zeminin yapıldığı dönemdeki özgün malzemesi 2005 yılındaki tadilat sırasında değiştirilmiştir. Mevcut durumda her iki mekânda da zeminde ve duvarlarda seramik bulunmaktadır. 2005 yılında banyo ile aynı zamanda yenilenen mutfakta özgün olarak sadece zemindeki karo mozaikler korunmuştur.

 

Giriş holü ve salon arasında yer alan lake cilalı geometrik tasarımlı paravan Bauhaus sonrası dönemde oldukça güçlenen tasarımda fonksiyonellik, açık planları kullanışlı hale getirmek ve iç-dış ilişkisini kuvvetlendirmek hedeflerine yönelik olarak tasarlanmış bir elemandır. 60’lar dönemine ait, modern bir yaklaşıma sahip, geometrik formda olan paravanın malzemesi beyaz lake cilalı mdf’dir. Paravanın alt kısmında bulunan geometrik ayakkabı koyma bölümü, fonksiyonelliğini gösterir. Giriş holünde ayrıca mutfak kapısı yanında malzemesi formika (laminat kaplama) olan 70’li yıllara ait yerinde imalat şeklinde olan bir vestiyer bulunmaktadır. 60’lı yılların karakteristik malzemesi ve lamine kaplamanın bir türü olan formika tanımı bu ürünü üreten tek firma olan fabrikanın isminden türemiştir (Fulya Ballı, röportaj, Bahar 2017).

 

Mutfak giriş kapısı, tüm mutfak dolapları, seramikler ve ışıklığa bakan pencere 2005 yılında yenilenmiştir.

 

Masif ve yağlı boyalı olan daire iç kapıları, sonraki dönemlerde çok kullandığımız panel kapılarla kıyaslanmayacak kadar sağlamdır (Fulya Ballı, röportaj, Bahar 2017). Tüm oda kapıları, banyo ve küçük tuvalet kapıları özgündür.

 

İç mekânda gördüğümüz mobilyaların birçoğu gerek yapımlarında kullanılan malzemeler (örneğin polyester ya da formika), gerekse tasarımları (masif kazık mobilya ayakları, düz çizgiler, geometrik formlar) sebebiyle yüzyıl ortası modern dönem özelliklerini yansıtmaktadır. Bu mobilyalarda Bauhaus akımının ardından ortaya çıkan modern akımın izleri görülmektedir. Dairede bulunan kazık ayaklı sehpa ve koltuklar, geometrik tasarımlara sahip keskin köşeli sehpalar, polyester kaplama kitaplık ünitesi, endüstriyel malzemelerin kullanıldığı fonksiyonel ofis mobilyaları modernizmin başlangıç ve gelişme dönemi mobilyalarına birer örnektir.

 

Salonda bulunan 50’ler, 60’lar ve 70’lerin tipik örneklerinden olan kazık ayaklı dört tekli koltuk ve bir kanepeden oluşan takımı yüzyıl ortası modern mobilya kategorisinde değerlendirilebilir. Bu oturma grubunun bir parçası olan masif kazık ayaklı sehpanın tablası polyester kalın cila kaplıdır. Sade, ayaktan kopuk tasarımı karakteristik özellikleri arasındadır. Aynı alanda yer alan üçlü kare sehpalar keskin köşeleri ve geometrik çizgileriyle 70’lerde görülen karakteristik tasarımları yansıtmaktadır. Bu koltuk takımının olduğu bölümün arkasında duvara göre yapılmış bir tasarım ürünü olan polyester cilalı sapel kaplama kapakları olan vitrin yer almaktadır. Bu vitrinin gövdesi ve açık raflarında sunta üzeri beyaz lake cila uygulanmıştır. Modern bir tasarım olan üç modülden oluşan çok fonksiyonlu 70’li yıllara ait bu vitrin detay çözümleri ile öne çıkmaktadır.

 

Tasarımcıya ait seri üretimi olmayan bir mobilya türü olan sekiz kişilik yemek masası takımı ince işçiliğe sahiptir. Bu yemek masası takımının arkasında yer alan 70’li yıllara ait ünite çok sade ve temiz çizgilere sahiptir. Dört parçadan oluşan modüler sistemdeki bu ünitede iki modülde camlı kapak kullanılmıştır. Camın üzerindeki ahşap dikdörtgen kulplar, modern bir yaklaşım olup, özgün bir tasarımdır. Ünitenin genelinde kaplama kullanılmıştır mdf+ ceviz kaplama. Koltuk takımının arkasında 70’li yıllara ait tipik bir sandalye vardır. Ev sahibinden edinilen bilgiye (Süha Tarman, röportaj, 14 Kasım 2020) göre özgün yemek takımının sandalyelerinden biri olan bu sandalye takımın diğer parçaları evin diğer odalarında kullanılmaktadır.

 

“Yemek takımı 14 Nisan 1981 yılında İzmir Fuar’ında açılan mobilya fuarında yer alan Ankara Mobilyacılar ve Lakeciler Küçük Sanat Kooperatifi firmalarından biri olan Mobilko’ya aittir.” (Süha Tarman, röportaj, 14 Kasım 2020).

 

“Bunlar dört parça, ayrı ayrı duruyor istersen, her iki yanları da kaplı, yer değiştirebiliyorsun. Yerine göre modül sayısını belirleyebiliyorsun. 68’de taşındıklarında yerinde monte edilmiş. Eskiden hep tek tek gelirdi dolap parçaları, vida bile değil, çiviyle sabitlenirdi (toplanırdı).” (Renin On, röportaj, Kasım 2020).

 

Yemek masası önünde konumlanan diğer mobilya grubu el işçiliği ve el oymacılığı ile yapılmış, zanaatkar işi (craftsman furniture) olan bir üçlü, iki tekli ve bir puftan oluşan masif ceviz ve gomalak cilalı, 40’lı-50’li yıllara ait bir koltuk takımı bulunmaktadır. Bu mobilya grubunun bir elemanı olan geometrik şekillerle bezenmiş ceviz kaplama ve sentetik/polyester cilalı sehpada modernizmin etkileri görülmektedir.

 

“110tl’ye bir anneannenlere takım, sekiz sandalye, masa ve dörtlü ünite. Bir takım da bize alınmıştı.” (Ayşe Tarman, röportaj, Kasım 2020).

 

Koridor üzerindeki ışıklığa bakan küçük odada gömme dolap, bir adet mavi renkli elbise dolabı ve üç adet kitaplık bulunmaktadır. Oda genişliğinin tümünü kapsayan üç modülden oluşan geçmeli menteşe ile oluşturulmuş, dikey metal kulplu ve kilit sistemi olan gömme dolap bulunmaktadır. Üst kısmında tavandan yaklaşık 50 cm yüksekliğinde üç ayrı kapağı ve devamında uzun kapakları olan yağlı boyalı bu gömme dolabın fonksiyonel rafları bulunmaktadır. Modern dönemin özelliklerini yansıtan bu tasarımda, fonksiyona göre tasarım geliştirmeye önem verilmiştir. Kulpların inceliği de modern tasarım estetiğini yansıtmaktadır (Fulya Ballı, röportaj, Bahar 2017).

 

Bu odada yer alan mavi renkli dolabın 60’lı yılların sonuna ait olduğu düşünülmektedir. Sarı, turuncu, mavi gibi farklı renk tonlarının kullanıldığı 70’li yıllarda hem renk hem de tasarım açısından modern mobilya anlayışının temelleri atılmıştır. Bu odada yer alan Adore marka, kiraz kaplama mdflam üç adet kitaplıktan birisinde dört adet açık raf ve en alt kısmında da bir adet çekmece bulunmaktadır. Diğer ikisinde beş adet açık raf vardır.

 

Diğer odada yer alan ofis mobilyaları yüzyıl ortası modern (“Mid century modern”) dönemine aittir. 1983 yılına ait markası Möblesan olan bu mobilyalar şık, zarif, sade çizgilerle tasarlanmıştır. Bu dönemde kromaj gibi endüstriyel malzemeler kullanılmaya başlanmış ve 70’lerin getirdiği akım devam ettirilmiştir. Fonksiyonel çekmeceler ve kulp tasarımları dönemin karakteristik özelliklerini yansıtmaktadır. Dört adet çekmece çalışma masasının iki tarafına simetrik bir şekilde yerleştirilmiştir. Bu takımın parçası olan bir kare sehpa, biri sabit biri tekerlekli iki adet ofis sandalyesi bulunmaktadır. Bu odada üç birimden oluşan yine 70’li yıllara ait bir kitaplık ünitesi bulunmaktadır. Ünitenin alt kısmındaki kapaklı birimlerin bulunduğu bölümün üstteki raflara göre derinliği daha fazladır. Gövde ve açık raflar beyaz ipek mat lake cilalıdır. Kapalı ünitelerde formika (laminat kaplama) kullanılmış ve yuvarlak krom kulplu kapaklar kullanılmıştır.

 

Yatak odası olarak kullanılan ve balkona açılan diğer odada küçük odayla ortak duvarında dört modülden oluşan küçük odadakiyle aynı özelliklere sahip bir gömme dolap bulunmaktadır. Bu odada iki adet tek kişilik yatak, aynalı ve çekmeceli yatakların takımı olan bir ünite, çekmeceli ve dört adet açık raflı küçük odadakinin eş değeri Adore marka bir kitaplık, kapalı ve açık raflardan oluşan bir mobilya ünitesi bulunmaktadır.

 

Sonuç olarak, 50’li ve 70’li yıllara ait bu mobilyaların yurtdışındaki tasarımlardan esinlenerek tasarlandığını ve yerel malzemelerle üretildiğini söyleyebiliriz. Sabit ve hareketli mobilyaların her biri yapıldığı dönemin karakteristik özelliklerini yansıtmaktadır.

 

292 numaralı blok Daire 1: Dairede 1987 yılında kapsamlı bir yenileme çalışması olmuştur. Dairedeki orjinal ahşap doğramalar alüminyum olarak değiştirilmiştir. Giriş holü, mutfak, banyo ve balkonlarda zemin malzemesi yenilenerek beyaz ağırlıklı siyah ve gri çizgisel desenleri olan 25×25 cm boyutlarında bir seramik kullanılmıştır. Salonda ve ışıklığa bakan küçük odada Daire 12’de kullanılan masif çam ağacı parke modelinin aynısı kullanılmıştır. Arka cephede yer alan yatak odası ve oturma odasında mevcut durumda duvardan duvara açık bej rengi halı kaplama yapılmıştır. Aynı renkteki düz halı parkelerin üzerini büyük oranda kapatacak şekilde salonda da kullanılmıştır. Duvar malzemesi olarak, banyoda 15×20 cm ve mutfakta 20×25 cm boyutlarında seramik kullanılmıştır. Banyoda pano desen oluşturacak şekilde dörtlü çiçekli fayanslar kullanılmıştır. Ayrıca tek çiçekli fayanslar duvar yüzeylerinde belirli aralıklarla tekrar edilerek yerleştirilmiştir. Mutfak duvarlarında gri tonlarında geometrik desenleri olan beyaz seramikler vardır. Seramik kaplamanın bazı yerlerinde üzerinde soyut çiçek desenli işlemeler olan fayanslar kullanılmıştır.

 

Giriş holü ve salon arasında renkli buzlu cam bir bölümü olan çift kanatlı kapı bulunmaktadır. Hole açılan sürgülü mutfak kapısında da aynı renkli buzlu cam daha küçük modüller içerisinde kullanılmıştır. Giriş holünde ayrıca mutfak kapısı yanında ceviz kaplama, dört çekmeceli ve bir kapaklı ünitesi bulunan vestiyer bulunmaktadır.

 

Dairede özgün olarak kalan kapılar yatak odası, ışıklığa bakan küçük oda, banyo ve tuvalet kapılarıdır. Bunun dışındaki salon, mutfak, oturma odası kapıları, giriş holünden koridora açılan kapı ve daire ana giriş kapısı 1987 yılındaki tadilat sırasında yenilenmiştir.

 

İç mekânda gördüğümüz mobilyaların bir kısmında yüzyıl ortası modern dönem özellikleri okunmaktadır. Dairede bulunan yatak odası takımı modernizmin başlangıç ve gelişme dönemi mobilyalarıyla benzerlikler göstermektedir. 1960 sonları 1970 başları tarihlendirilebilecek olan bu takım sunta üzeri meşe kaplama ve polyester cilalıdır. Salon mobilyaları arasında yer alan koltuklar ve teşhir sehpası (vitrini), 1980’lerden 15. Louis mobilyaların replikasıdır ve masif üzeri sentetik cilalıdır. 1980’li yıllara ait olduğu düşünülen büyük vitrin ve büfe yerinde üretim ve ceviz kaplamadır. Salonda yer alan avizelerden biri diğerlerinden farklı olarak 1950-60’lı yıllara ait Maria Theresa modeli, Avrupa üretimidir (büyük ihtimal Çekoslavak). Diğer kristal avizeler dönemin modası, 1970’lerin sonu 80’lerin başına ait Çekoslovak ekolü yerli üretimdir. Yine 1980’lere ait porselen Rokoko figürlü abajur aydınlatma Avrupa üretimi olup şapkası yenilenmiştir. Arka odada yer alan gömme kitaplık salondaki mobilyalarla aynı özellikleri taşımaktadır. Yenilenen mutfak 1980’li yıllara ait olup semi-klasik tarzdadır. Mika kulplara sahip dolaplar, yivli kapak olup malzemesi mdf üstüne ipek mat lakedir. Ayrıca marmara mermeri tezgahı kullanılmıştır.