Çağlayan Apartmanı – Detay

Cephe Analizi

Yapı halen korunan özgün cephesiyle döneminin özelliklerini günümüzde de yansıtmaktadır. 1950-80 döneminde İzmir konut mimarisinde görülen yalınlık anlayışı bu apartmanda sade cephe düzeni, plan şeması ve iç mekân tasarım ayrıntılarında görülmektedir. Cephede 1970’li yılların modern yaklaşımını yansıtan yatay çizgiler balkon korkulukları ile güçlendirilmiştir. Cepheye hakim beyaz renk, geriye çekilmiş geniş cam yüzeyler ve görsel bağlantıyı kesmeyen geçirgen balkon korkulukları yapının şeffaf kütle etkisini artırarak blok görüntüsünü hafifleten unsurlardır. Cephede duvar-pencere-balkon bütünlüğü dengeli bir şekilde sağlanmıştır.

Yalı Bölgesinde bu dönemde çok sayıda konut yapmış olan Armağan Çağlayan, bu yapıların çatı katı parapetlerinde kendine ait logoyu uygulamıştır.

Binanın üç cephesinde balkon bulunmaktadır. Apartmanın sol bloktaki daireleri üçer balkona sahipken sağ bloktaki dairelerinin ikişer balkonu vardır. 2010 yılında apartman Karşıyaka Belediyesi tarafından “En Güzel Bahçe – Balkon – Apartman Bahçesi” yarışmasında jüri özel ödülüne layık görülmüştür.

Apartman Ortak Alan Analizi

Apartman giriş holü 5.45×6.25 ölçülerinde ve içerisinde dört basamakla yükseltilmiş bir giriş sahanlığı bulunan oldukça geniş bir mekândır. Giriş holünde simetrik olarak iki tarafa yerleştirilmiş merdiven ve asansörler bulunmaktadır. Giriş holü genişliğinin tümünü kapsayacak şekilde tasarlanmış dört bölmeli camlı apartman giriş kapısının ortadaki kısmında çift kanatlı açılabilir kapı bulunmaktadır. Giriş kapısının tam karşısındaki duvarda kademeli bir platform bulunmakta ve bu platformda iç mekân bitkileri yer almaktadır. Giriş kapısına dik olacak şekilde çizgizel bir asma tavan tasarımı yapılmıştır.

Giriş holünde yer alan posta kutuları sağ ve sol bloklar olmak üzere iki grupta toplanmıştır. Bej rengi yağlı boya gövdesi olan ahşap kapakları bulunan posta kutularının tasarımında dolu ve boş kısımlar dengeli bir şekilde tasarlanarak özgün detaylarla fonksiyonel ve estetik bir tasarıma ulaşılmıştır. Kutuların üzerinde daire numaralarını gösteren pirinç rakamlar, kilit sistemi ve kutunun iç kısmını görmeyi sağlayan dairesel delikler bu detaylardan bazılarıdır.

Apartman ön bahçesinde yan apartmanla arada sınır oluşturan bahçe duvarı üzerinde yer alan metal bölücü eleman çerçeve şeklindeki kare formların biraraya gelmesiyle oluşturulmuş, böylece hem estetik hem fonksiyonel bir tasarıma ulaşılmıştır.

Açık bej rengi yağlı boya olan asansör kapısı yapıldığı dönemdeki orjinal halini korumaktadır. Asansör kapısı üzerinde, alüminyum kırıklı dikdörtgen yüzeylerin birleşmesiyle oluşan bir kol ve dikdörtgen formda telli camlı yarı şeffaf bir kısım bulunmaktadır.

Merdiven korkulukları, merdiven eğimi boyunca çizgisel formda giden üç adet profilin dikey elemanlara iki noktadan tutturulmasıyla oluşan yalın bir tasarıma sahiptir. Demir profil, demir lama ve dairesel kesitli düz inşaat demiri ile imal edilmiş korkuluk ve küpeşte bej rengi yağlı boyalıdır.

Gökçeoğlu ve Gediz Apartmanları’nda yer alan merdiven korkuluğu tasarım detayları burada da görülmektedir. Zemin kattan birinci kata ulaşan merdivenlerin özgün korkulukları alüminyum profillerden oluşan korkuluklarla değiştirilerek yenilenmiştir.

Giriş holü zemini ve devamındaki merdiven basamakları 30xserbest ölçüde bej rengi traverten plaklar kullanılmıştır. Merdiven sahanlıklarının bir kısmında siyah-beyaz-gri tonlarında koyu renk bir mermer kullanılmıştır.

Daire giriş kapılarının büyük bir kısmı yenilenmiştir. Apartmandaki tek orijinal kapı sağ blok 3. kat 11 no’lu dairenin kapısıdır (Jale Uyar, röportaj, Mayıs 2021).

Daire İç Mekân Analizi

Zemin kat planını incelediğimizde ana girişten sonra iki tarafta simetrik olarak yerleştirilmiş olan merdiven ve asansörler ile farklı bloklara ulaşılabilmektedir. Dairelerin plan düzeninde salon ön cepheye yerleştirilmiş, giriş holünün ardından mutfak, üç oda, iki banyo ve bir adet kiler konumlandırılmıştır. Daire iç mekânları arasındaki metrekare farkı hem dairelerin konumu (köşe, orta ve bitişik olması) hem de kat planındaki farklı bölümlenmeden (her katta tek veya çift daire olması) kaynaklanmaktadır.

Her iki blokta da koridorlu bir plan şeması uygulanmıştır. Her katta iki dairenin yer aldığı blokta dairelerde ön kısımda salon, arka cephede iki oda ve koridor boyunca sıralanan ve ışıklıklardan havalandırılan mutfak, küçük oda, kiler, banyo ve tuvalet yer almaktadır. Arka cephedeki iki odanın ortak bir balkonu bulunmaktadır. Her katta tek dairenin yer aldığı köşe bloktaki dairelerde yine ön kısımda salon yer almakta, yan cephe boyunca mutfak ve odalar sıralanmaktadır. Işıklığa bakan iç kısımda ise banyo, kiler ve tuvalet yer almaktadır. Böylece tüm dairelerde giriş kapısının doğrudan açıldığı ön kısım yaşama, yemek salonu ve mutfağa ayrılırken, giriş kapısına göre arka kısımda kalan alanlar mahremiyetin daha önemli olduğu fonksiyonlara ayrılmıştır.

Çalışma kapsamında her ikisi de sol-köşe blokta yer alan Sedat Bozinal’a ait 6 no’lu daire ve Şule İplikçioğlu’na ait 12 no’lu daireye girilebilmiştir. Jale Uyar’a ait olan sağ bloktaki 5. kat 16 no’lu daire için kendisinden iç mekân fotoğrafları istenerek bilgiler toplanmıştır.

Fuat Bozinal’a ait olan ve günümüzde oğlu Sedat Bozinal tarafından kullanılmakta olan daire 6 genelinde birçok değişiklik yapılmıştır. Orijinal tasarımda masif ahşap parke zemin kaplaması olan salonda zeminin aşınması sonrasında değişiklik yapılarak laminat parke kaplama yapılmıştır. Salonda yer alan 19. yy sonu 20. yy başına ait olan Glasgow ekolü İngiliz Art Nouveau tarzı büfe, masif maun, kapak göbekleri masif üzeri kaplama marküteri ve parküteri karışımı bir işçiliğe sahiptir (Marküteri: Değişik renkte ve türde kaplamaların bir araya getirilmesiyle yapılan desendir. Parküteri: Yüzeyi tamamen kaplayan daha büyük desenlerden oluşan kaplamalardır). Buradaki yemek masası takımı, büfe, konsol, ayna, avizeler ve sehpalar klasik stillerin eklektik yorumlamaları olarak tanımlanabilir.

“Şuanda salonda kullanılmakta olan mobilyalar uzun süreden beri aileye aittir.” (Sedat Bozinal, röportaj, Mart 2019).

Şule İplikçioğlu’na ait daire 12’nin özgün mobilyaları günümüzde de kullanılmaktadır. Çağlayan Apartmanı’nın yapımından önce aynı arazi üzerinde bulunan İplikçizade Köşkü’nden bazı mobilyaların günümüzde de kullanıldığı öğrenilmiştir.

“Bu mobilyalar arasında Atatürk’ün tıraş masası olarak kullandığı bir ünite de bulunmaktadır.” (Şule İplikçioğlu, röportaj, Mart 2019).

Bu dairenin köşe blokta yer alması sebebiyle mutfak yan cephedeki balkona açılmakta ve doğrudan gün ışığı almaktadır. Karşılıklı iki mermerit tezgâh şeklinde çözümlenen mutfakta, duvardan ankastre batarya kullanılmıştır. Yapının orijinal halinde mutfak dolaplarının gövdesi lake ahşap ve tüm kapakları laminanttır. Kapakların alt ve üst kısmında ve çekmece kapaklarında ahşap yatay çizgisel elemanlar kullanılmıştır. Ceviz laminat kaplama olan bu elemanlar aynı zamanda kulp olarak kullanılmaktadır. Mutfağın üst dolapları tavana kadar uzanan menteşeli kanatlı sistemde çözülmüştür. Üst dolapların arasında yer alan davlumbaz mutfakta genel tasarım bütünlüğünü sağlamak için dolaplarla aynı malzemeden üretilmiştir. Alt dolaplarda da aynı menteşeli kapak sistemi kullanılmış, lavabonun bulunduğu tezgahın bir ünitesinde beş adet çekmece bulunmaktadır. Tezgahla üst dolap arasında bordo rengi beyaz desenli 20×20 cm seramik kullanılmıştır. Zeminde ise 20×40 cm boyutlarında beyaz mermer kullanılmıştır. Dökme petek önündeki kaj radyatör ile raflı ve kapaklı, gömme köşe dolabı yapılmıştır (Kaj radyatör: Kalorifer peteklerinin önüne yapılan, ısınmayı kesmeyen kapatmalardır). Bu dolapta ceviz laminat (muhtemelen formica markalı olabilir) kaplama kapaklı, mdf üzeri ipek mat lake malzeme kullanılmıştır.

Doğal renklerin hâkim olduğu, 1980’lerin çizgilerine sahip olan banyoda bir adet klozet ve çevirme butonlu seramik rezervuar, mermer tezgâhı olan bir adet Hilton lavabo, bizote detaylı duvara monte ayna, ankastre seramik tuvalet kağıtlığı, cam kapaklı bir adet dolap, döküm kalorifer peteği ve duş alanı bulunmaktadır. Duş, kabin ve boy dolabın sonradan yapılarak banyoda yer aldığı düşünülmektedir. Hilton lavabonun bulunduğu ünite mermer tezgahlı ve alt dolapları MDF üstüne beyaz ipek mat lakedir. Banyo zemininde farklı ebatlarda fildişi mermer kullanılırken duvarlarında 15×15 cm kahverengi seramik fayans kullanılmıştır. Duvar tavan birleşiminde bir sıra kahverengi tonlarında seramik tavan silmesi kullanılmıştır.

Giriş holünde yer alan 19. yy sonu 20. yy başına ait masif maun çerçeveli ayna Ege Bölgesi ve İzmir’de sık rastlanılan Viktorya dönemi ingiliz mobilyalarının Osmanlıdaki yerli yorumlamasıdır. Salonda yer alan dört çekmeceli mermer tablalı ve üzerinde ayna olan ünite yine 19. yy sonu 20. yy başına ait ve Neo klasiğin biraz daha Alman modasında yorumlandığı ceviz/maun mobilyadır. Yine salonda maun üzeri sentetik cilalı İngiliz Georgian “serpentine” büfe ve üzerinde yine aynı malzemeden ahşap vitraylı duvar vitrini yer almaktadır. Salondaki yemek takımı, büfe ve konsol maun üzeri sentetik cilalı yarı klasik mobilyalardır.

1960-1970 yılları arasında Karşıyaka’da modern konut yaşamının temsilcilerinden Çağlayan Apartmanı, mimari özellikleri, konut içi yaşam önerisi, modernist tasarım anlayışı ve tarihsel süreklilik sağlaması açısından yüksek kentsel bağlam değerine sahiptir. Çağlayan Apartmanı, gerek inşaat öncesi gerekse döneminde mimari detaylar, ev kültürü, sosyal ve kültürel yaşam hakkında bilgi vermesi nedeniyle devamlılık değeri yüksek bir mimari mirastır. 1950-1980 yılları arasında İzmir’de inşa edilen modern apartman mimarisinin önemli sivil mimarisinin önemli örneklerinden biri olan bu yapı, dönemin sosyal, kültürel ve politik değerlerini yansıtması nedeniyle kentsel kimlik değerine yüksek katkısı olan önemli bir mimari mirastır.